Hakkımızda
Uçaneller Kuklaevi 2004 yılında kuruldu. Bu tarihten önce ekibimiz Lüleburgaz Genç Oyuncular adı ile yetiÅŸkin seyirci için oyunlar sahneliyordu. 2003 yılında Bulgaristan'ın Silistre Kenti Devlet Kukla Tiyatrosu'nda aldığı davet üzerine katıldığımız Uluslararası Silistre Kukla Festivali sayesinde ilk kez kukla sanatı ile tanıştık. Bu festivalde el yordamı ile öÄŸrendiÄŸimiz geleneksel gölge oyunumuz Karagöz ile katıldık. Festivalde farklı ülkelerden gelen ekiplerle birlikte bir hafta boyunca Uyuyan Güzel adlı oyunun birlikte çalışıp festival finalinde birlikte sahneledik. Burada izlediÄŸimiz oyunlar ülkemizde kukla tiyatrosu ya da daha genel anlatımla "Çocuk Tiyatrosu" alanında bir takım ÅŸeylerin pek de yolunda olmadığını fark etmemize neden oldu. Sahnede gördüklerimiz ve katıldığımız atölye çalışması sonunda sahnelediÄŸimiz oyun ülkemizde izlediklerime benzemeyen gösterilerdi. Bu oyunlar eksik bir çocukluk geçirdiÄŸimiz fark ettirdi hepimize. Åžaşırmıştık. Heyecanlanmıştık ve bu iÅŸi yapmaya karar vermemiz çok uzun sürmedi. Burada tanıştığımız Dobriç Devlet Kukla Tiyatrosu sanatçıları ile ortak bir eÄŸitim projesi üzerinde anlaşıp ülkemize döndük. 2004 yılında çok uzun ve zorlu bir çalışmanın sonunda ilk oyunumuzu sahneledik. Yönetmenimiz Petar Petkov'du. "Günışını" bize daha sonraki yıllarda ulusal ve uluslararası ödüller kazandıracaktı. Oyunun ilk gösteriminde salondaki sessizlik ve bir sahnede küçük bir çocuÄŸun sessizliÄŸi yırtan; "Anne çantada yapıştırıcı var mı?" sorusunu oyun bitip videosunu izlediÄŸimiz ilk ana kadar bize çok garip gelmiÅŸti. Oyunu ekranda izleyince uzun süre ortaya çıkan gösteriyi bizim hazırladığımıza inanamadık. Küçük Fare Muf ve Odilya'nın öyküsünün hayatımızı bu kadar deÄŸiÅŸtirebileceÄŸini iÅŸe baÅŸladığımız ilk günlerde düÅŸünmüyorduk. Ama oyunu izleyince artık hayatımızdaki hiçbir ÅŸeyin eskisi gibi olmayacağını kavramıştık.
İlk adımdan bu yana 12 yıl geçmiÅŸ. Heybemizde ikisi dışında hepsini her hafta sonu oynadığımız 18 oyun, binlerce gösteri, 95 uluslararası festival katılımı, 4 ulusal ve 2 uluslararası ödül ile birlerce çocuk kahkahası ve alkışı var.
Her seçtiÄŸimiz projede kukla sanatında kullanılan farklı teknikleri öÄŸrenmek için çaba harcadık. Seçimlerimizi didaktik olmayan metinler üzerinden sürdürmeye gayret gösterdik. Metinlerin sahnelenmesi aÅŸamasında ise aradığımız en önemli kriter yeni kukla oynatım teknikleri öÄŸrenmekti. Her oyun yeni bir okuldu. Ve biz hiçbirine kıyamadığımız için inatla her sezon bu oyunları sahnede yaÅŸatmaya devam ediyoruz.
KuruluÅŸtan bu güne kadar 15'i aÅŸkın oyuncu arkadaşımız ve gençlerden oluÅŸan 10 kiÅŸilik bir Oyun Atölyesi ekibi ile çalıştık. Çekirdek kadro kuruluÅŸtan bu yana gösterilerdeki yerini koruyor.
Kendimize ait 75 kiÅŸilik küçük bir tiyatro salonumuz var ve uluslararası etkinlik takvimleri dışında her pazar mutlaka seyirci ile buluÅŸuyoruz.
En son 2013 yılında gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Trakya Uluslararası Kula Festivali ÅŸimdi 5 yaşında.
Çocuklarla birlikte kukla atölyeleri sürdürüyoruz. Kendimize ait kukla atölyesinde tasarlayıp ürettiÄŸimiz kuklaları çocuklarla birlikte birleÅŸtirerek onları oynatmayı öÄŸretiyoruz ve çocuklar kuklalarını alıp evlerine gidiyorlar.
Gelecek sezonda ilk kez ekip içinden bir yönetmenle oyun sahneleme projesi üzerinde çalıyoruz. En büyük hayalimiz ise ülkemizin ilk kukla köyünü Lüleburgaz'da kurmak.